Bütçe Açıkları ve Ulusal Borç Konusunda Büyüyen Bir Endişe
Moody’s’in siyasi işlevsizlik nedeniyle olası kredi notu düşüşlerine ilişkin son uyarısının ardından ABD Kongresi, hızla artan bütçe açıklarına ve artan borçlara çözüm bulma konusunda baskı altında. Ulusal borcun son on yılda ikiye katlanarak 33,7 trilyon dolara (GSYH’nin %124’ü) ulaşmasıyla birlikte yasa koyucuların dikkate alması gereken üç ana seçenek var: vergileri artırmak, harcamaları azaltmak veya bu ikisinin birleşimini uygulamak.
Mevcut koşullar ve faiz oranlarının yükselişi göz önüne alındığında, bazı yasa koyucular artan borç yüküyle mücadeleye yönelik pratik stratejiler geliştirecek bir komisyonun kurulmasını savunuyor. Hazine Bakanlığı’na göre, yalnızca ulusal borç faiz ödemelerinin 2023 mali yılında şaşırtıcı bir şekilde 659 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Bütçe Komitesi üyesi Senatör Mike Braun, böyle bir mali komisyona acil ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak bütçe açıklarının arttığını belirtti. ve borç 2024 seçimlerinde önemli konular haline gelebilir.
Artan Ulusal Borç: Nedenleri ve Kaygıları
2013’ten bu yana ulusal borç 16,7 trilyon dolardan iki kattan fazla arttı. Bu dönemde Cumhuriyetçiler tarafından uygulanan vergi indirimleri gelirleri azaltırken, her iki taraf da kısmen COVID-19 salgınına yanıt olarak harcamaların artırılmasını onayladı. Moody’s, ısrarla yüksek faiz oranlarının borçlanma maliyetlerini daha da artıracağı konusunda uyarıyor. Aslında Fitch derecelendirme kuruluşu, ABD hükümetinin kredi notunu Ağustos ayında AAA’dan AA+’ya düşürerek, ülkeyi mali yükümlülüklerini yerine getirememeye tehlikeli bir şekilde yaklaştıran kongre çıkmazını gerekçe gösterdi.
Önerilen Çözümler ve Uzman Önerileri
Mali krizin çözümüne yönelik iki partili bir yaklaşıma duyulan acil ihtiyacı ele alan, partizan olmayan Peter G. Peterson Vakfı’nın CEO’su Michael Peterson, bir komisyon kurulması çağrısında bulunuyor. Bu komisyon, çeşitli ekonomistlerin ve araştırmacıların uzmanlığından yararlanarak potansiyel çözümleri araştırabilir.
Örneğin, Moody’s Analytics’in baş ekonomisti Mark Zandi, sera gazı emisyonlarına yeni bir vergi getirilmesini ve hükümetin federal yardım programları için yaşam maliyeti düzenleme formülünün değiştirilmesini öneriyor. Ekonomistler Dana Peterson ve Lori Esposito Murray, vergi artışları ve harcama kesintilerinin birleşimi yoluyla borcun GSYH’ye oranının 2043 yılına kadar %70’e düşürülmesini öneriyorlar. Diğer öneriler arasında yüksek gelirlilere yönelik Sosyal Güvenlik vergilerinin artırılması ve emeklilik yaşının kademeli olarak 69’a yükseltilmesi yer alıyor.
İki Partili Çabalar ve Önümüzdeki Zorluklar
Demokrat Senatör Joe Manchin ve Cumhuriyetçi Senatör Mitt Romney, çalışmalarını muhtemelen 2025 yılına kadar tamamlayacak olan iki partili bir komisyon kurulmasına yönelik bir yasa tasarısına sponsor oldu. Temsilciler Meclisi Sözcüsü Mike Johnson’ın desteği, böyle bir komisyonun geleceğine ilişkin iyimserliği artırıyor. Ancak aralarında bağımsız Senatör Bernie Sanders’ın da bulunduğu eleştirmenler ihtiyatlı davranıyor ve Sosyal Güvenlik açısından olası olumsuz sonuçlar konusunda endişelerini dile getiriyorlar. Sanders, Sosyal Güvenlik vakıf fonunu güçlendirmek için vergiye tabi gelir üzerindeki tavanın kaldırılması gibi alternatiflerin araştırılmasını öneriyor.
Komisyonun etkinliğinin, Kongre’yi kendi tavsiyeleri doğrultusunda hareket etmeye zorlama yeteneğine bağlı olduğuna yaygın olarak inanılıyor. Bu gereklilik, komisyonun bunları geçerli seçenekler olarak önermesi halinde Cumhuriyetçileri vergi artışlarına karşı dirençlerini yumuşatmaya ikna edebilir.